Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yılın ikinci çeyreğine ilişkin GSYH verilerini açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre baz etkisiyle yüzde 21,7’lik büyüme kaydetti.
- Büyüme verisinin detayları gelecek döneme ilişkin umutları artırdı
AA Finans Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 21,8 düzeyinde gerçekleşeceğini öngörüyordu. Türkiye ekonomisi, geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,4 daralma kaydetmişti.
Commerzbank Gelişmekte Olan Piyas Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Bu yıl için Türkiye’nin yüzde 8 büyümesini tahmin ediyorduk. Bugünkü 2. çeyrek büyüme rakamından sonra bu yıl yüzde 9’luk bir büyüme söz konusu olabilir.” dedi.
İkinci çeyrek büyümesinde baz etkisinin yüksek olduğunu anlatan Ghose, hükümetin ekonomik faaliyetlerin devam etmesi için aldığı önlemlerin de büyümeyi desteklediğini vurguladı.
Büyümede kamu harcamalarından ziyade özel tüketimin en önemli katkı sağlayan kalemlerden biri olduğunu ifade eden Ghose, özellikle hane halkı tüketiminin öne çıktığını aktardı.
Tatha Ghose, Türkiye ekonomisinin iyi gittiğini gösteren ölçütlerden birinin ödemeler dengesi olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin ödemeler dengesinin, geçen yıl çok kötü seviyelerde olduğunu kaydeden Ghose, ancak son dönemde Türkiye’nin cari açık/GSYH oranının azalmaya başladığını vurguladı.
Cari açık/GSYH oranındaki azalışın çeyreklik bazda Türkiye’nin büyümesine yüzde 1’den fazla katkı sağladığını belirten Ghose, “Kovid-19 salgınının seyri, başta 4. çeyrek olmak üzere gelecek çeyreklerde büyüme üzerinde etkili olmaya devam edecek. Özellikle çip kıtlığı başta olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar, küresel ekonominin görünümü konusunda endişeleri artırıyor.” dedi.
Genç nüfus vurgusu
Gelecek dönemde Türkiye’nin büyümesinin önünü açabilecek faktörlere değinen Ghose, uzun vadeli büyüme konusundaki avantajlar açısından Türkiye’nin Avrupa’ya göre daha genç bir nüfusa sahip olmasına dikkati çekti.
Ghose, Türkiye ekonomisinde mali disiplin konusunda endişelerinin olmadığını anlatarak, “Harcamalar ve bütçe konusunda endişemiz yok.” dedi.
Kovid-19 kriziyle Almanya gibi gelişmiş ülkelerin, dışarıdan tedariklerini sınırlarına yaklaştırarak hızlı ve güvenli yapmaya çalıştığını kaydeden Ghose, Türk ekonomisinin tedarik zincirindeki bu değişimden fayda sağlayacağını söyledi.
Ghose, Türkiye’nin yüksek faiz, yüksek döviz kuru ve yüksek enflasyon başta olmak üzere bütün ekonomik sıkıntılarını kolaylıkla çözebilecek bir ülke olduğunu ve bunun için kurumların bağımsız çalışması gerektiğini vurguladı.